Sadakatin gerektirdiği personel tarafından düzgün anlaşılmadıkça, bu tür durumların gerçek etik ikilemler olarak görülmesi daha muhtemeldir. Askeri personel, görevi ihbar etmek olduğu halde, kabahatini örtmek için meslektaşına bulunduğu yardım isteminin özünde ihanet olduğunu fark ettiği anda, kendi dürüstlüğünün sınandığı bir durumla karşı karşıya olduğunu anlayacaktır.' (Coleman, 2013)
Buradaki soru şudur: bu eylemlerin bilinmesi etik bir ikilem oluşturuyorsa, dürüstlüğü sınıyorsa, veya ikisi de değilse, bu işten kaybedilecek şey nedir ve neden önemsemelisin?
Burada tabii ki doğru bir cevap vardır: maddi sıkıntısına rağmen, meslektaşını rapor etmelisin.
Meslektaşını ihbar etmezsen, ikiniz de dürüstlükten uzak hareket ediyorsunuz demektir.
Arkadaşının kabahatini örtersen, sen de kendini hukuk nezdinde haksız duruma düşürürsün.
Burada aslında neyi kaybedebileceğini ve harekete geçerek/geçmeyerek ne tür olumlu veya olumsuz sonuçlara sebebiyet verebileceğini düşünmelisin.
Bakınız Karo kızı
Stephen Coleman, Military Ethics: an Introduction with Case Studies, (Oxford University Press, Oxford, 2013), s50.